İslam, Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) yeni bir sergiyle etkinliklerine devam ediyor. 15 yıldır birikte çalışmalarını sürdüren Sabahat Palabıyık ve Sabriye Şeker'in tezhip ve minyatürlerinden oluşan 42 eseri Yıldız Sarayı Çit Kasrı'nda sergilenmeye başlandı. Boğaziçi ve Bakırköy çevresini resmeden minyatürlerle dikkat çeken sergideki eserler, o bölgelerin Bizans tarihinden bugüne değişimini gözler önüne seriyor. Sergi 26 Ekim tarihine kadar açık olacak.
15 yıl evvel Topkapı Sarayı'nda tanışmalarının ardından çalışmalarına birlikte devam ettiklerini söyleyen Sabahat Palabıyık, "Sanatımızı daha ileri boyutlara taşıyabilmek için Bakırköy'de bir atölye açtık. Uzun süredir birlikte çok farklı çalışmalara imza attık, ancak ekonomik krizin ağırlaştığını şu son yıllarda bizlerde bir çok sektör gibi masraflarımızı çıkarmaya çalışıyoruz. Malum bu bir aşk işi, ama bu sanata olan tutkumuzdan dolayı tüm olumsuzluklara rağman eser vermeye devam ediyoruz" diyor.
Boydan boya Boğaziçi
Son yıllarda Boğaziçi'nin minyatürlerini yapmaya başladığını söyleyen Palabıyık, "Amacım minyatür sanatına yeni birşeyler katabilmek, zaten bu çalışmalarımız da bu anlamda bir ilk... Halen devam eden çalışmalarım bittiğinde Beşiktaş'tan başlayıp, Anadolu Kavağı'na uzanan bölgeyi minyatürlerle resmetmiş olacağım. Bu benim sanat hayatımın en önemli ve kalıcı eserleri olacak." dedi.
Çalışmalarına Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver'in atölyesinde başladığını söyleyen Sabriye Şeker de, "Bizler geleneksel sanatlarımızın tanıtıması ve yaygınlaşması için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Uzun yıllardır bu konuda Bakırköy'de büyük boşluk vardı, neyse ki Bakırköylü Sanatçılar Derneği'nin kurulmasıyla gençlere ulaşma imkanını da bulmuş olduk. Ancak yaşanan kriz ortamı bizleri etkilediği gibi bu sanata hevesli gençlerinde önünü kesti. Eser satışlarımız hayli azaldı, kullandığımız malzemenin oldukça pahalı oluşu, hattatlara da para ödüyor olmamız bizleri çok etkiledi. Eserlerimizi taksitle satmamıza rağmen atölyemizin kirasını dahi zor çıkarıyoruz" diye konuşuyor.
Özellikle Bakırköy
Klasik eserlerin dışında özgün çalışmalara ağırlık verdiklerini de söyleyen Şeker, "Bu doğrultuda farklı eserler üzerinde çalışıyoruz, yeni yorumlarla günümüz hayatını minyatürlerle resmetmeye çalışıyoruz. Bende Bizans döneminden başlayıp günümüz Bakırköy'ünü minyatürlerle resmediyorum. Bu özgün çalışma için uzun zamandır bölgenin tarihçesini araştırıyorum. Önemli mekanların fotoğraflarını çekiyorum. İstanbul Üniversitesi Dekanı Prof.Dr. Taner Tahran, Gazeteci Turgay Tuna gibi uzman kişilerden bilgiler alıyorum. Şu ana kadar ciddi bir Bakırköy arşivi birikti elimde. Ve halen Bakırköy çevresine ait 19 minyatür resmettim. Şimdilik Osmanlı dönemine gelebildiğim bu seri çalışmam günümüz Bakırköy'üne kadar devam edecek" dedi.
Yeşilköy 2001 Sanat Galerisi, ay sonuna kadar Sabahat Palabıyık ile Sabriye Şeker’in tezhip ve minyatür çalışmalarından oluşan sergiye ev sahipliği yapıyor. Önceleri tek başına başlattıkları çalışmalarını daha sonra birlikte sürdüren Şeker ve Palabıyık, tezhip ve minyatüre gönül veren iki sanatçımız. Yurt içinde ve dışında birçok sergi açan, Hong-Kong, Malta, Londra ve New York’ta bu sanat dallarıyla ülkemizi temsil eden sanatçılar, kendilerine has farklı yorumlarıyla, yüreklerini ve göz nurlarını yansıttıkları eserlerini sanatseverlerle paylaşıyorlar.
SABRİYE Şeker ve Sabahat Palabıyık, Tünel'deki Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde, 33'ncü ‘Tezhip ve Minyatür’ sergilerini açtı.
Yaşadığı semti çizgilerine yansıtan Sabriye Şeker, çalışmalarını ‘Bizans’tan günümüze Bakırköy’ başlığı altında sergiliyor. ‘‘Şimdiye kadar ancak Bizans'tan Osmanlıya kadar olan dönemleri hazırladım. Günümüze kadar da getirmek istiyorum’’ diyen Şeker, Türk süsleme sanatlarındaki minyatür, buket tarama, tezhip, rokoko dönemi tekniklerinin eserlerde bozmadan kullanıldığını belirtiyor.
Türkiye'de yaprak altın bulamadığı için tezhiplerinde yurtdışından getirdiği malzemeleri kullanan Palabıyık tekniğini şöyle anlatıyor: ‘‘Yaprak altını bir kaba koyup, Arap zamkı ile eziyoruz. Süzme işlemini yaptıktan sonra üzerine su dökerek bir gün bekletiyoruz. Ertesi gün baktığımızda altın dibe çökmüş oluyor. Suyu döküp altın ile ‘Tezhip’ boyamasını, guaj boya ile birlikte kullanarak yapıyoruz.’’İki sanatçı beş yıldır Bakırköy'de kurdukları ‘Semat Sanat Evi’nde birlikte çalışıyorlar. Hong-Kong, Malta, Londra'da ve yurtiçinde sergiler açan Şeker ve Palabıyık'ın bu sergisinde 27'si ‘Tezhip’, 26'sı da ‘Minyatür’ olmak üzere 53 eser yer alıyor.
Turizm Haftası dolayısıyla Rize Müzesi'nde açılan tezhip ve minyatür sergisi, halkın yoğun ilgisi ile karşılaştı. Açılışı Rize Valisi Erdal Ata tarafından yapılan sergide Sabahat Palabıyık ile Sabriye Şeker isimli ustaların 24 ve 18 ayar altın kullanarak yaptıkları 56 eser sergilendi. 13 yıl boyunca farklı bölgelerde sergiler açtıklarını söyleyen sergi sahipleri, Rize'de karşılaştıkları ilginin kendilerini son derece memnun ettiğini belittiler. Amaçlarının tezhip sanatını genç nesillere tanıtıp sevdirmek olduğunu ifade eden Sabahat Palabıyık ve Sabriye Şeker, "Tezhip ve minyatür sanatı ilk bakışta birbirinden farklı gibi görünen fakat birbirini tamamlayan iki sanat dalı. Saf altının işlenerek bu hale getirilmesine sadece bir el beceresi gözüyle bakılmamalıdır. Bu eserlere işlenen ruhun da gözlenmesi gerekir. Bugüne kadar yurtiçinde ve yurtdışında bir çok sergi açtık. Bizim en büyük kazancımız bu sergilerde tezhip sanatını insanlara sevdirmektir" dediler.
Y GÜNEŞ, (Rize)
Sayı: 7706